Sonbaharın serin ve yağmurlu günlerine ayak uydurmaya çalışan kişilerin cildi alarm vermeye başlıyor. Çünkü yaz boyunca yoğun güneş ışınlarına ve deniz ve havuz sularına alışan kişiler güneş lekeleri ile karşılaşıyor. Sonbaharda cilt bakımı nasıl olmalı kısaca değinelim mi?
Sonbahar geldi!
Deri, saç ve tırnak sağlığı için önlem almak lazım. Sezona ve cilt tipinize uygun su ya da yağ bazlı bir nemlendirici kullanmalısınız . Nemlendirici seçiminin kişiye özel olarak uzman hekim tarafından belirlenmesini öneririm. Yüzeyden nemlendirmek yetmeyebilir. Cilt sonbaharda daha hızlı kırışır ve yaşlanır.
Bu nedenle nemlendiricinin yanı sıra, kişiye özel bir bakım protokolü oluşturmakta fayda vardır. Bu bakım, deriye direkt doktor uygulamaları, sağlıklı beslenme ve omega 3, koenzim Q 10, sıvı kollajen, astaksantin gibi besin takviyelerini de içerebilir. Bunların da kişiye özel belirlenmesinde fayda vardır.
Bunlarada dikkat etmenizi ayrıca öneririz.
Biyolojik olaraksa ciltte aşırı derecede serbest radikal oluşumu, yağ kayıpları, derinin esnekliğini artıran kolajenin bozulması, protein kaybı, hücrenin onarım kapasitesinde düşme, hücrelerin genetik yapısında bozulma gibi bir dizi olumsuzluk gelişiyor. Derinin görünümündeki değişimler dışında, gelecekte ortaya çıkabilecek deri kanserlerinin de ilk adımları bu dönemlerde atılıyor. Fotoyaşlanmanın cilde etkisi, 20’li yaşlara kadar devam ediyor. Yani bu yaşlara kadar aldığımız güneş, geleceğimizi büyük oranda etkiliyor. ‘Şimdi gencim, sonra kendimi korurum, yaşasın güneş diyorsanız’ yanılıyorsunuz!
Uzmanlar, birçok diyet programının cildin güzelleşmesine katkıda bulunduğunu söylüyor. Örneğin iki haftalık pH diyetiyle kırışıklıkların giderebileceğini gösteren çalışmalar var. Sağlıklı cilt, asit-baz dengesine gereksinim duyuyor. Her gün 3’e 1 oranında baz-asit şeklinde beslenmenin, her gün su, bitkisel çay, kalsiyum tablet ve probiyotik destek almanın, haftada bir kez mutluluk verecek bir etkinlikte bulunmanın, yaşa ve cilde uygun günlük nemlendirici, güneş koruyucu, göz kremi kullanarak bakım yapmanın cilt yaşlanmasını önemli derecede engellediği biliniyor.
Derinin yaşlanmasıyla ilgili yeni teorilerde, fotoyaşlanmayla karsinojenezin (kanserleşmeye giden süreç) aynı olduğu vurgulanıyor. Bunun nedeni, her ikisinin de ultraviyole A’nın etkisiyle deride gelişen enflamasyon sonucu ortaya çıkmaları. Dolayısıyla bu enflamasyonu engellemek veya azaltmak yaşlanmayı, kanser gelişim riskini azaltacak. Bu amaçla niyasinamit, yeşil çay polifenolleri ve salisilik asit kullanılıyor. Seçilen kozmetik ürünlerin deriyi tahriş etmeyen yapıda olması önemli. Çünkü bu tahrişler, enflamasyonu artırarak olumsuz etki gösteriyor.
Halk arasında ‘damar çatlaması’ olarak bilinen telenjiektaziler için yapılan özel lazer tedavileri var. Bu lekelerin lazerle giderilmesi mümkün. Son yıllarda geliştirilen lazer tedavileri, güvenli ve yüz güldüren sonuçlar veriyor.
Değişen hava koşullarından etkilenmemek ve yazın lekelenmiş, güneşten ve havuzdan olumsuz etkilenmiş deri, saç ve tırnaklarınızı onarmak için sonbahar aylarında mutlaka deneyimli bir polikliniğe gidin.
Sezonu iyi değerlendirin.
Doğru bakımlarla daha sağlıklı kalın!